Aydan Uysal, 11 Şubat 1983 tarihinde, Karadeniz’in şirin mi şirin beldesi Ünye’de, tahminen karlı ya da yağmurlu bir cuma günü dünyaya geldi. Üç kızdan sonra artık bu sonuncusunun erkek olacağına inanan babası “oğlu” için türlü Fenerbahçe formaları ve irili ufaklı futbol topları almıştı. Aydan, annesinin karnında dokuz ay boyunca doktorları şaşırtacak şekilde tepinmişti. Babası bu durumu “yeni bir Rıdvan Dilmen yetişiyor” şeklinde yorumlar. O devirlerde ultrason cihazı olmadığından ne yaptığı bir sır olarak kalır.
Uslu, ama enerjik bir çocuk olarak büyüyen Aydan daha altı aylıkken konuşmaya başlar. Ancak ilk söylediği sözler “anne” ya da “baba” değil “biiigööörl” olur. Ailesi çocuğun ne dediğini anlamadıkları için uzun süre konuşmayı öğrenemeyecek zannederler. Özellikle “kopter” demeye başlayınca iyice korkarlar! Sekiz aylıkken yürümeye değil, ama amuda kalkıp ilerlemeye başlayan küçük Aydan, ondört aylık iken perende atarken zorluk çıkarıyor diye bez kullanmayı bırakır.
Daha o yaşlarda vejetaryenliğin sinyallerini vermeye başlayan küçük Aydan her türlü sebze yemeğini büyük bir iştahla silip süpürürken, karşısına kırmızı et getirildiğinde keçi gibi inatçı kesiliyordu. Ailesi, her nasıl keşfettiyse, bir breakdance eğitim videosu bulup (aslında bunun sirkte çalışanların hazırladıkları bir video olduğunu sanıyorlardı), et yedirmek istediklerinde Aydan’a onu seyrettirmeye başlarlar. Video karşısında dut yemiş bülbüle dönen Aydan’ın protein ihtiyacı da bu şekilde karşılanmış olur.
İlkokulda akranları minder üzerinde zorlukla takla atarken tek eli üstünde amuda kalkıp akrobatik hareketler yapmaya başlayan Aydan kısa sürede beden eğitimi hocasının dikkatini çeker ve o devirde yaptığı dansı haklı olarak anlamayan hocasının tavsiyesine uyarak folklora başlar.
Bu arada ailesini “Karadeniz çok güzel ama sürekli yağmur yağıyor ben özgür ruhumu parklara atmak istiyorum” diyerek Kuşadası’na taşınmaya ikna eden Aydan, 2000 senesinde katıldığı Folklor Araştırma Derneği (KUFAD) ile birlikte üç yıl boyunca çok başarılı gösterilere imza atar, akşamları eve geldiğinde sokaktaki çocuklarla futbol oynamakta, maçların devre arasında da sahildeki bir parka koşarak arkadaşlarıyla birlikte dans etmektedir. Arkadaşları ona “elinin hamuruyla amuda kalkma, bu dans erkek dansıdır” dese de Aydan azimle çalışmayı sürdürür ve ülkenin, başının üstünde dönerken görebildiği tek bayan dansçısı olma özelliğini kazanır.
Folklor ekibiyle birlikte 2001 yılında İtalya’da Avrupa şampiyonluğu kazanan Aydan, bir yıl sonra Kore’deki Dünya Kupası için açılış törenine davet edilir. Zaten bu dünya kupası çekik gözlü bayanların İlhan Mansız’a, çekik gözlü erkeklerin ise Aydan’a aşık olduğu dünya kupası olarak tarihe geçecektir.
Kuşadası’na döndüğünde nüfus idaresindeki bir yanlışlık yüzünden jandarma tarafından asker kaçağı olarak şubeye götürülen Aydan, bu komik yanlışlık düzeltildikten sonra olayın anlam ve önemine istinaden, yakın arkadaşları Serdar, Ömer ve Anıl ile “Dance Soldiers” isimli bir grup kurar. Aydan, grup isminin bu hikayesini kimseye anlatmaz. Birlikte pek çok özel show düzenleyen ve Türkiye Breakdance Şampiyonası’nda ikincilik kazanan Dance Soldiers, Kardak krizi sırasında bu küçük adada bir dans gösterisi için davet alır ancak Ömer’in “orada çok rüzgar oluyor benim saçlarım bozulur” şeklindeki itirazı ile bu sansasyonel fırsatı kaçırmış olur.
Ancak Aydan artık kükremiş sel gibidir, tutabilene aşkolsundur. Önce hayranı olduğu Sofia Boutella’nın da jüri üyesi olarak katıldığı Nike Woman 2005 yarışması için bir sabah “ekmek almaya çıkıyorum” diyerek evden ayrılır ve İstanbul’a gelir. Ancak bu şehri hiç bilmeyen Aydan, şehirde üç saat taksi ile dolaşarak babasının tüm üç aylık emeklilik parasını yer ve dersin de ancak son beş dakikasına yetişebilir. O sırada Sofia Boutella da zaten dersi bırakmış, su içmektedir. Yine de her zamanki güleryüzlülüğünü koruyan Aydan orada Sofia ile beş dakika çeşme başında muhabbet eder, Sofia’nın beğenisini kazanır. Zaten birkaç gün sonraki yarışmada birinci olacaktır. Sevincini paylaşmak için eve telefon eden Aydan babasına üç aylık maaşı taksiye yatırdığını söyleyince zavallı Yaşar Bey eşine dönerek alçak sesle “hanım bu kız adam olmayacak, keşke biz bunu Ünye’de Kuran kursuna verseydik” der.
Ancak Yaşar bey boş yere evhamlanmaktadır. Aydan adam olmuştur bile, adı başta Hollanda olmak üzere birçok Kuzey Avrupa ülkesinde duyulmaya başlamıştır. Elbette bütün bunları yeterli görmeyen kükremiş sel modundaki Aydan, Tan Sağtürk’ün liderliğinde düzenlenen Benimle Dans Eder Misin yarışmasına katılır ve gönüllerin birincisi, yarışmanın ise dördüncüsü olur. Yarışma Türk toplumu üzerinde yıllar önceki Beyaz Gölge’ye benzer bir etki oluşturmuştur. Kırk yaşın üzerindeki pek çok erkek Aydan gibi dans etmeye çalışırken kollarını bacaklarını morartmakta, evde hanımlarından bir dolu papara işitmektedirler. Böylesine altın yumurtlayan yarışmadan vazgeçemeyen kanal yöneticileri çok sevilen yarışmacılar için yeni bir seri düzenler. Sonuç değişmez, Aydan yine gönüllerin birincisidir!
Yarışmayı takip eden yaz ayları boyunca iki gün üst üste aynı şehirde konaklayamaz Aydan. Bu durumu daha sonra yakın arkadaşlarına “ben binlerce leyleği havada gördüm” diye anlatacaktır. Sürekli bir yerlerde gösteridedir. Tan Sağtürk içlerinde Aydan’ın da bulunduğu altı bayan dansçı ile modern bale gösterilerine çıkmaktadır. Ayrıca Nescafe Ice & Dance partilerinde dans etmektedirler. Bu da yetmezmiş gibi Hadise konserlerinde de Aydan vardır. Artık nereye baksak Aydan’dır. O bizim canımız olmuştur. Kuşadası’nda çocuklar “önüm arkam sağım solum Aydan” şeklinde saklambaç oynamaktadırlar. Aydan İstanbul’dan iş teklifleri alır. Ege Üniversitesi Spor Akademisi, Spor Yöneticiliği Bölümü’ndeki okulunu dondurur, Nikewoman 2006’da Türkiye birincisi olarak Amsterdam’daki finallere katılır orada da en iyi beş dansçıdan biri olarak Los Angeles seyahatine hak kazanır. (Aslında açık ara birincidir, ama diğer kızların dans hevesi kırılmasın diye beş kişi birinci ilan edilmiştir.)
En büyük hayali günün birinde Janet Jackson, Missy Elliot ya da Madonna ile aynı sahneyi paylaşmak olan Aydan elbette ki bu hayaline de ulaşacaktır. Belki siz bu satırları okurken ulaşmıştır bile. Bugüne kadar dans ile ilgili hangi hedefine ulaşamamıştır ki? Aslında birkaç yıl sonra belki de bu cümleyi “Madonna’nın en büyük hayali bir gün Aydan ile aynı sahneyi paylaşmak” olarak değiştirebiliriz!
Bitmeyen bir başarı öyküsüdür Aydan Uysal. O muradına erer, biz fanları olarak kerevetine çıkarız. Sayfa biter, ancak bizim Aydan’a olan sevgimiz hiç bitmez…
Kaynak: AydanUysal.Org
bu site iğrenç bence sizce
ben aydanı çok beğeniyorum ben 112 yaşındayım benimle dans edermisin yarışmasında okan yiğit bide aydanı tutyodum çok güzele dans ediyo ve çoooooooooooookkkkkk güzel bir kız aydaının msn si varsa lütfen verin
yine ben bediha yaşımı yanlış yazmışım ben 12 yaşındayım bence bu siteye resim koysalar güzel olur
aydan ablam seni okadar çok seviyorum ki okadar güzelsin ki nasıl diyim keşke herkes sennin gibi olsa hele ben sana o kadar benzemek istiyorum ki bende 12 yaşındayım seni çokkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkksweviyorum
bnim msnsimi ekleyin bn elcin msnm: elcin_1991@hotmail.de BNIMLE KONUSMAK ISTERMISINIZ???? bysssss
aydan abla ben umut ünyeden tanıdın mı? ben ünyedeyim sen nerdesin nezaman gelcen
aydan ablacım seni çooooooook seviyorum.hareketlerine hastayım çoook güzel dans ediyorsun bende senin gibi dans etmek istiyorum akraban olan umut uysalın kuzeniyim ben şu anda ünyedeyim
kuşdoğan köyü fındıkbükü mahallesinden umut uysal burdaki zahit büsra ben seni özledik
hepimizin selamı war
iyi günler by
bu yrışmadaki fofori iki ismimden birisi biri ÖMER biriside AYDAN ONLARI ÇOK SEVİORUM
aydan bu resmine bayılıorm los angeles fotolarının en güzellerndn biri bu. sn bnm hayatta ilk we tek özendigm insansn cook tatlısn fotolarına DANSINA we snn tawırlarna bayılıorm bi gün snnle tanı$ıp 1 dakika da olsa snnle DANS etmeyi her$eyden çok istiorm in$allah 1 gün bu hayalm gercek olur BU ARADA KAREOGRAFİLERN HARİKA ilerde in$allah snn gbi bi dansçı olrm …XD k.i.b
sizi cok sevoirum cok guzelsiniz ve cok guzel dans ediyorsunuz
bu kız şirin ama hiçte yaşını göstermiyo
ben dans ediyorum dans etmek çok qüsell herkese dawsiye ediyorum !!!..
sidemise bekleriz!!!..
Sizin gibi bende Ünyeliyim 🙂 Umarım Ünye’yi yeni haliyle ziyaret edersiniz…